Cadılar Bayramı bugün çeşitli korku sembolleri ve kostümlerle özellikle Amerika Kıtasında kutlanan eğlenceli bir festival. Peki bu korku sembollerinin içinde neden hayvanlar var? Mika sizin için araştırdı ;)
Cadılar Bayramı, insanların ateş yaktığı ve hayaletlerden korunmak için kostümler giydiği Kelt festivali Samhain’den doğmuş. Cadılar Bayramı o çağlarda hasat mevsiminin bitişi olarak kutlanıyor 🍂🍂 Pagan ve Şaman olan bu bayram özetle aslında Keltlerin hasat bayramı….
Sonrasında Roma İmparatorluğunun Kelt topraklarını alması ile genişliyor ancak esas Amerika kıtasına ulaşması ile bir bayram halini alıyor.
Bugünse korku sembolleri ile kutlanan bir bayram haline gelmiş.
Peki bu korku sembollerinin içinde neden hayvanlar var?
Yarasa, baykuş, örümcekler, kurtlar ve kara kediler ….Mika sizin için araştırdı 😉
Mağaralarda ve harabelerde yaşayan ve geceleri aktif olan yarasaların bu yaşam tarzı insanların onları korkutucu ve şeytani şeylerle ilişkilendirmesini kolaylaştırmış. Eski çağlarda yarasaların ışığa ve sıcağa çekilen güveleri yakalamak için cadıların ateşleri etrafında uçtuğuna inanılıyor.
Zavallı; hiçbir şeyden haberi olmayan örümceklerse zaten tüylü bacakları, küçük yapıları ile böcek familyasından görülüp ürkütücü bulunan yaratıklardan. Örümceklerin doğa üstü olaylarla ilk bağlantısı Yunan mitolojisinde geleceği görmek için örümcek ağlarını kullandığı söylenen tanrıça ile başlar. Örümceklerin bu büyülü tarafı, korkutucu özelliklerinden dolayı masallardaki şeytani karadullarla benzeştirmeleri ile daha da perçinlendi. Bazı örümcek türlerinin eşlerini yeme alışkanlığı da bu kötü şöhretleri konusunda onlara pek yardımcı olmamış doğrusu.
Bir insanın kurta dönüşmesi fikri Apollon lycaeus'un herhangi bir hayvanın şeklini alabileceğine inanıldığı Antik Yunan’da başlamış. Bu, bir kurt postu giymenin bir insanın o hayvana dönüşmesine neden olabileceği inancına ilham verdi. Bu garip düşünce yüzyıllardır bir kurt duyduklarında veya gördüklerinde insanların ürpermesine neden olmuş. Cadılar Bayramı ile ilişkilendirilmeleri ise tamamen bu korku hissinden.
Eski Romalılar, baykuşların uğursuzluk alameti olduğuna ve ağlamalarının birinin öleceğine dalalet ettiğine inanırmış. Baykuşlar sadece geceleri ortaya çıktıklarından, aynı zamanda kötü ruhlar olarak düşünülüyorlar. Yarasalar gibi, cadılar ile bağlantılıydılar, çünkü geceleri ateş ve ateşin çektiği böcekleri yemek için ateş çekiliyorlardı.
Cadılar Bayramı ve hele de hayvanlar diyorsak kara kedilere özel bir yer ayırmasak olmazdı.
Kara kedilerin cadılar ve uğursuzluklarla ilişkilendirilmesi Plymouth Kolonisi'nin aşırı muhafazakar Puritan Hacılarının tarihi batıl inançlarından kaynaklanırmış. Hacılar; şeytana taptıkları düşünülen cadılara ve onlarla bağlantılı olan her şeye korku ve nefretle yaklaşırlarmış. Kara kediler ise bu listenin en hızlı çıkış yapan sanatçısı olmayı başarmış. Efsaneye göre cadılar kara kediye dönüşebilirlermiş. Bu da bu tüylü yaratıklara karşı olan batıl inançları artırmış. Hatta cadıların ölümden sonra kara kedi olarak yeniden dünyaya geldiklerine bile inanıyorlardı. Ayrıca Orta Çağ efsanelerine göre şeytan cadılara hizmet etmesi için onlara kara kediler hediye edermiş. Doğal olarak kedilerin sinsi, gizemli tavrı, muhtemelen bu gariplerimizin imajına pek yardımcı olmamıştır. Koyu renk kürkleri ve parlak gözleri ile cadılarla özdeşleştirilen kara kediler en az cadılar kadar korku salıyormuş.
Sonuç olarak bu kıssadan iki hisse çıkarabiliriz
Birincisi fazla hareketli gece hayatı hayvanlar için de pek iyi bir imaja neden olmuyor 😉
İkincisi ise tüm uğursuzluk, kötü ve korkutucu özelliklerle ilişkilendirilen zavalı hayvanların hiçbir şeyden haberi yok 😊 Tüm bunlar insanların hayallerinde yarattıkları olgular. Bu nedenle örümcek de olsa küçük bir kedi yavrusu da olsa onların masum ve kendi hallerinde olduklarını bilerek yaklaşalım.
Comments